Temel köşkte çalışmaya başlandı. Birgün köşkün hanımı Temel'i ikaz etmiş: Bir daha kapıyı kilitlemeden içeri giriyor, soyunuyor olabilirim! Temel cevap verdi: Merak etmeyun,soyunuk kalmaksınız diye önce delikten pakayrum.. :) FIKRA 2 – DELİ HASTANESİ Bir gün bir bilim adamı kutlaması sırasında hastaneleri gezip akıllanan delileri salmaya karar verin. Bir sürü hastaneyi gezmiş ama hiç akıllanmayan bir yerde taşınan deliye rastlamamış. En sonunda kalıcı bir birde bakmış ki bütün deliler zıplıyor. Hemen doğrudan doktorlara sormuş: –
Temel köşkte çalışmaya başlamış. Birgün köşkün hanımı Temel’i ikaz etmiş: -Bir daha kapıyı vurmadan içeri girme, soyunuyor olabilirim! Temel cevap vermiş: -Merak etmeyun,soyunuk olmayasınuz diye önce delikten pakayrum..:) FIKRA 2 – DELİ HASTANESİ Bir gün bir bilim adamı yılbaşı nedeniyle hastaneleri gezip akıllanan delileri salmaya karar vermiş. Bir sürü hastaneyi gezmiş fakat hiç akıllandığına kanaat getirilen deliye rastlamamış. En sonunda bir hastaneye gitmiş birde bakmış ki bütün deliler zıplıyor. Hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormuş: – Bunlar neden böyle zıplıyorlar? Doktor: – Bunlar kendilerini mısır patlağı zannediyorlar, demiş. Bir de bakmışlar ki bir tanesi zıplamadan yatağın üzerinde sabit bir şekilde duruyormuş. Hemen ona yaklaşarak sormuş: – Sen neden zıplamıyorsun? Deli: – Ben tavaya yapıştım…
Detaylar için görsellere tıklayarak ilerleyiniz
Adamın biri hanımının huysuzluğundan şikayet ederdi. Bilge bir adam ‘’Ona her zaman tatlı sözler söyle , hangi iş olursa olsun onu methet’’ dedi. Adam akşam eve gelir yemeği yerken başlar yemeği övmeye… ‘’Hayatım der , ömrümde hiç bu kadar güzel bir yemek yemedim!’’ deyince kadın öfkelenir. ‘’Zehir zıkkım ye!!! -Karıcım niye öyle dedim deyince kadın cevap verir. -”Yıllar oldu benim yemeğimi bir kere bile methetmedin. Bugün komşunun getirdiği yemeği beğendin. Allah senin b*elanı versin…”’
BONUS FIKRA
Nasreddin Hoca bir gün evde otururlarken karısına:
– Hanım iyi dinle, size vasiyetimdir. Ben öldüğümde beni baş aşağı gömün, demiş.
Karısı şaşırmış:
– Hoca o ne demek? Neden böyle bir şey istiyorsun, demiş.
Hoca ciddi bir şekilde:
– Yarın öbür gün kıyamet koparsa her şey ters düz olacak. O zaman ben de düz olarak ayağa kalkabilirim, demiş.
Tımarhanenin birinde deliler can sıkıntısından bağrışıp duruyorlar, çok gürültü yapıyormuş. Gürültüden rahatsız olan müdür, doktorların yanına giderek sormuş:
─ Tımarhanemizdeki deliler çok gürültü yapıyor, bunları susturmanın bir yolu yok mu?
Doktorlardan birisi cevap vermiş:
─ Delileri susturmak istiyorsan, onları oyalayacak bir şey bulmalısın.
Bunu duyan müdür hemen tımarhanenin bahçesinde delileri bir araya toplamış. Müdür delilere sormuş:
─ Sizi hacı yapmamı ister misiniz?
Bunu duyan deliler sevinerek hep bir ağızdan bağırmışlar:
─ Eveeet !
Müdür delileri kandırmış. Tımarhanenin etrafında akşama kadar dönüp dursunlar diye, 40 defa tımarhanenin etrafında yavaş yavaş dönerlerse hacı olacaklarını söylemiş. Deliler dönmeye başlayınca da çekilmiş odasına, keyif yapmaya başlamış.
Müdür, akşam üzeri odasında çayını yudumlarken, odanın camları kırılıp içeri taşlar yağmaya başlamış. Kafası gözü yarılan müdür, kendini dışarı zor atmış. Bir de bakmış ki taşları deliler atıyor. Müdür, delilere öfkeyle bağırarak sormuş:
─ Ne yapıyorsunuz?!
Deliler de hep bir ağızdan cevap vermiş :
─ Tavaf bitti, şimdi de şeytan taşlıyoruz.
Deli Fıkraları, Melisa paylaştı
Deliler Operasyonda Fıkrası
Bir asker ocağının yanında tımarhane varmış. Bu asker ocağında 84 kişi varmış bir gün askerlerin operasyona gittiğini gören iki deli heveslenip hastaneden kaçmış. Son operasyon hazırlıklarında herkes tamam mı diye öğrenmek için sayıyorlarmış sonra saymışlar... saymışlar.. ama her saydıklarında 2 kişi fazla çıkıyormuş en sonunda iki deliye sormuş "sen burada kimi tanıyorsun?" diğer deliyi işaret ederek
— Onu tanıyorum, demiş. Diğer deliye sormuş o da diğerini işaret ederek
— Onu tanıyorum, demiş.
Sonunda operasyona gitmişler bir deli yaralanmış diğeri ağlamış sonra komutan niye ağlıyorsun diye sormuş deli şöyle cevap vermiş "o yaralandığı halde gülüyor da bana da tımarhanedeyken ben ne yapıyorsam tersini yap da deli olduğumuzu anlamasınlar dediğini sana söylemem" demiş tam bu sırada telefon çalmış ve delilerin tımarhaneden kaçtıklarını öğrenmiş
İki deli hapishaneden kaçmışlar ve yolda giderken biri;
— Hava çok sıcak, iki gazoz alalım da içelim, demiş. Diğeri de;
— Tenha bir yere gidelim burası çok kalabalık zabıtalar görür, demiş.
İnşaatın tepesine çıkmışlar biri "aşağıda bir havuz olsa da atlasak" demiş diğeri de "havuzdan kolay ne var?" demiş ve aşağı inip gazoz kapağının içine biraz gazoz doldurmuş ve "atla" demiş diğerine. O da atlamış, tam girecekken gazoz kapağını çekmiş aşağıdaki deli. Hastanede düşen deli diğerine;
— Niye çektin lan şerefsiz gazoz kapağını ne güzel yüzecektim, demiş. Diğeri de;
— Valla boğulursun diye korktum, demiş
Adamın biri kendini fare zannettiği için akıl hastanesine düşmüş. Tedavisi bittikten sonra doktor sormuş.
- Şimdi sen bir fare misin yoksa insan mı? Deli;
- Fare olur mu doktor bey ben bir insanım. Doktor;
- O zaman artık gidebilirsin, iyileştin artık. Deli kapıdan çıkmış ve "İmdaaaaaat!" diye bağırarak tekrar içeri girmiş doktor "Ne oldu?" demiş. Deli;
- Bir kedi gördüm de ondan korktum. Doktor;
- Sen hani artık kendini bir fare zannetmiyordun...
Deli;
- Ben fare olmadığımı biliyorum da kedi nerden bilsin..
Delilerin Hastanesinde yangın çıkmış. Bütün delileri boşaltmışlar sadece 4. katta camın üzerinde bir deli kalmış. İtfaiyeciler bir türlü indiremiyorlar deliyi. Sonra bir deli itfaiyecilere, biz indiririz onu demiş Onlarda kabul etmiş ama bize bi branda verin o kendini boğa zannediyor demiş deliler. germişler brandayı yukarıdaki deliye toro toro diyerek dikkatini çekmişler oda brandayı görünce atlamış aşağıya. Tam düşecekken oley oley diye brandayı çekmişler