Cüneyt Arkın'ın vefat etmesiyle birlikte binlerce isim cenazenin detaylarını merak etimişti.

Cüneyt Arkın'ın vefat etmesiyle birlikte binlerce isim cenazenin detaylarını merak etimişti. Bir son dakika haberine göre Arkın'ın cenazesi belli oldu.

Bir süredir hastalığı bulunan Cüneyt Arkın dün gece kalp durması sebebiyle hastaneye kaldırılmıştı. Doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayan usta oyuncu 84 yaşında hayatını kaybetti. Türk sinemasını derin bir yasa sürükleyen bu ölüm sonrası cenazenin detayları belli oldu.

İşte Cüneyt Arkın'ın cenaze tarihi...

devamı için görselelre tıklayarak ilerleyiniz

Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Arkın'la ilgili Liv Hospital'dan gelen açıklama şu şekilde olmuştu; "Türk sinemasının değerli oyuncusu sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği Liv Hospital’da yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın’ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz."

Hayatını kaybeden usta oyuncunun cenaze programı belli oldu.

Cünyet Arkın'ın perşembe günü saat 10.00'da Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek törenin ardından usta oyuncu Teşvikiye Camii'ne götürülecek.
Usta oyuncu öğle namazını müteakip kılınacak cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlanacağı öğrenildi.

Bazı kişiler ise cenazenin sırf şov için geç çıktığını bunun ölüye saygısızlık olduğunu söyleyerek tepki gösterdi.
Arkadaşı Fatma Girik'in ölüm haberini aldığında yıkılan Arkın'ı "Fatma'm bekle beni orada bekle geliyorum" sözleri ise yeniden gündem oldu.

Öleceğini hissetti iddialarıyla birlikte cenazenin geç kalkması da ekstra tepkiye neden oldu.

Cüneyt Arkın'ın aile bu konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

Cüneyt Arkın, Fatma Girik'e seslenmişti... 5 ay arayla acı haber!

Ocak ayında birçok filmde beraber rol aldığı yakın arkadaşı Fatma Girik'in ölüm haberiyle sarsılan Yeşilçam'ın efsane isimlerinden Cüneyt Arkın, hayata gözlerini yumdu. Usta oyuncunun vefatı Girik'in cenazesindeki sözlerini akıllara getirdi

Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın ile Yeşilçam'ın '4 Yapraklı Yonca'sından biri olarak gösterilen Fatma Girik, ocak ayında yaşamını yitirmişti. Girk, Kovid-19'a bağlı viral pnömoni (zatürre) tedavisi görmekteyken gelişen çoklu organ yetmezliği sonucu hayata veda etmişti. Usta oyuncu Cüneyt Arkın da yakın arkadaşından 5 ay sonra vefat etti.

BEKLE BENİ, GELİYORUM" DEMİŞTİ

Arkın'ın ölümü, "Satın Alınan Koca", "Büyük Yemin", "Gönülden Yaralılar", "Köroğlu", "Murat ile Nazlı", "Önce Vatan" gibi birçok filmde birlikte rol aldığı Fatma Girik'in ardından sarf ettiği, "Bekle beni, geliyorum..." sözlerini yeniden akıllara getirdi.

O SÖZLER AKILLARA GELDİ

Cüneyt Arkın, birçok filmde rol aldığı yakın arkadaşının acı haberini aldığında, "Bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden... Yüreğim yanıyor... Gözümün önünde mavi, yiğit bakışları... Öyle zarif bir kadındı ki... İnanamıyorum, bir dönem bitti. Nasıl dayanırım ben bu acıya... Ne kadar alçakgönüllü, dosttun. Nur içinde yat. O anlatılmaz, o hepimizin yüreğinde... Türk insanın yüreğidir o. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Anadolu anasıdır o. Fatma’m, bekle beni orada. Geliyorum..." diyerek, üzüntüsünü ifade etmişti.

CÜNEYT ARKIN HAKKINDA

Avantür filmlerin ünlü oyuncusu Cüneyt Arkın, 300'den fazla filmde rol aldı. Filmlerinin bir kısmında yapımcı ve yönetmen olarak da çalıştı. İki oğlu olan ünlü oyuncu Türk Sineması'na Artist Dergisi'nin açtığı bir yarışma ile girdi.

1999 yılında 36. Antalya Film Şenliği'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" aldı. Bunun dışında 1969 ve 1976'da Antalya Film Şenliği ve 1972'de Adana Altın Koza Film Şenliği'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödüllerini aldı.

Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatur olan Türk Sineması'nın ünlü jönü, 1937 yılında Eskişehir'de doğdu. Çocukluğu çiftlikte geçti. Daha sonra Eskişehir Necatibey İlkokulu'na gitti.

Çocukluğunda en sevdiği hikâyeler menkıbelerdi. Battal Gazi, Köroğlu hikâyeleri ile büyüdü. Eskişehir Lisesi'ne devam ettiği dönemde hikayeler yazıyor ve bunları dergilere gönderiyordu.

İstanbul'a giderek tıp fakültesi sınavlarına girdi ve kazandı. Tıp eğitimine devam ederken İstanbul'daki arkadaşlarıyla "Erek" adlı bir dergi çıkarttı. Dergide şiirleri ve hikayeleri yer alıyordu. 1957 yılında Cemal Süreyya ile tanıştı ve öykülerini değerlendirerek onu "Pazar Postası"na gönderdi.

1963 yılında "Artist" dergisinin düzenlediği sinema artisti yarışmasına girdi ve birinci oldu. Ertesi yıl filmlerde küçük roller almaya başlamıştı. Tıp fakültesini bitirmesinin ardından Eskişehir'e döndü.

963 yazında Halit Refiğ ile "Şafak Bekçileri" adlı filmin çekimleri sırasında tanıştı. 1. Hava Üssü'nde jet savaş pilotlarının yaşamı ile ilgili bir film çeken Halit Refiğ, o sırada Hava Kuvvetleri'nde doktor olarak yedek subaylığını yapan Cüneyt Arkın'a filmdeki rollerden birini teklif etti. Ancak yönetmelikler yüzünden bu filmde rol alamadı.

Aynı yılın sonbaharında Halit Refiğ "Gurbet Kuşları" adlı filmin çekimlerine hazırlanırken askerliğini bitiren Cüneyt Arkın filmde rol aldı. Gazeteci Vecdi Benderli, Cüneyt Gökçer'den Cüneyt; Ramazan Arkın'dan Arkın isimlerini alıp birleştirerek "Cüneyt Arkın" ismini yarattı.

Reklamlar

Cüneyt Arkın'ın vefat etmesiyle birlikte binlerce isim cenazenin detaylarını merak etimişti.

Bunları da İzleyebilirsiniz