Eşi Iris’e olan aşkını göstermek için ona bir sürpriz yapmak istedi. Sonuçta evden bu kadar uzak olmasına rağmen karısı onu hep desteklemişti. Çift, iki yıldan uzun süredir evliydi ve bu süre zarfında birbirlerini yalnızca hafta sonu görebiliyorlardı. Her ikisi de bunun ideal bir durum olmadığının farkındalardı ama şartlar böyleydi. İkisi bir araya geldiğinde bu konu sıklıkla tartışmalarına yol açıyordu. Bir gece Tomas yalnız başına otel odasında otururken bir karar vardı, bu iş böyle süremezdi. Ay sonunda işinden istifa edecek ve böylece Iris’le çok daha fazla birlikte olacaktı. Tomas, evine yakın bir iş bulmanın özellikle sahip olduğu deneyimle sıkıntı olmayacağını düşündü. “Normal” çalışma saat ve günlerine sahip bir iş arayacaktı. Yıllar boyunca biriktirdiği parayı kullanıp biraz da ev kredisi çekerek güzel, şirin bir ev almaya artık gücü yeterdi.
Güzel gelecekleri artık kafasında daha net bir şekilde görünüyorduBu fikirle heyecanlanan Tomas, planını hemen karısı Iris’e anlatmak için can atıyordu fakat hafta sonuna yaklaşmışlardı yani kısa süre sonra Iris’i göreceği için beklemek istedi. Perşembe öğleden sonraydı. İş günü her ikisi için de bitmek üzereydi ancak Tomas Paris’te Iris’ten uzaktaydı. Neyseki çift birbirine WhatsApp üzerinden mesaj gönderebiliyordu.O gün akşam ne yapacaklarına dair yazıştılar, sıradan bir sohbetti ta ki Iris eşine yukarıdaki fotoğrafı gönderene kadar. Aslında fotoğrafa bakınca eşinin bir kanepede normal bir fotoğraftı ama Tomas onu derinden sarsan bir ayrıntıyı fark etti.
Ama yakından bakınca, bir şeylerin ters olduğu fark ediliyor… Fotoğraf güzel ve hoş, müstehcenlik de yok. Bu fotoğrafa ilk baktığında Thomas, karısının güzelliği ve gününü onunla paylaşma hevesi karşısında mutluluk duymuştu. Oysa yatağın altında bir erkek eli görünüyordu.. Iris’in ikinci bir hayat sürdüğü ve gizli bir sevgilisi olduğu ortaya çıktı. Tomas ne kadar yanıldığının farkına varınca hemen boşanma davası açmaya karar verdi ve bu, hayatının dönüm noktası oldu.
Thomas uzun süre bunun nasıl olduğuna dair kafa yordu. Bunca yıllık eşi onu nasıl başka biriyle aldatabilirdi. Ne düşünce ne yapsa fayda etmiyordu. Günlerden bir gün yine kafası bu sorular ve düşüncelerle doluyken biraz rahatlamak için kendini bir bara attıBarda oturuken içkisini aldı ama o fotoğraf kafasına kazınmış gibiydi. Dönüp dönüp tekrar bakıyor, kendine resmen işkence çektiriyordu. Fakat bir an bir şey oldu… Ekranından kafayı kaldırınca gözlerine inanamadı. Kalbi hızla çarpmaya başladı…Kendi yaşlarında bir kadın bara adım attı. Tomas bir anlığına duraksadı ve sonra emin oldu. Bu kadını tanıyordu! Bu, lise arkadaşlarından biri olan Angel’dı.
Tomas ve Angel daha 18 yaşındayken liseden birlikte mezun olmuşlar Angel ailesiyle beraber yurt dışına taşınmıştı. Böylece herkes kendi yoluna gitmişti… şu ana kadar. Angel aynı barda Tomas’ın karşısına çıktığında Tomas onu neredeyse tanımayacaktı. Fakat ona hissettiği aşkı hemen hatırladı ve böylece Angel’a doğru yaklaştı.
Angel’ın hayatında kimse olmadığı anlaşıldı. İşten yeni çıkmış ve birşeyler içmek istemişti. İkisinin bu kadar uzun zamandan sonra hayatlarında olan biteni konuşabilmeleri için harika bir fırsat yakalamışlardı. Angel, Tomas’ın boşandığını duyunca şaşırdı. Geçen tüm seneler boyunca Angel, gizlice Tomas’la tekrar birlikte olabilmeyi umuyordu. O an gelmiş gibiydi, ne de olsa Angel da bekardı! Uzun uzun sohbet ettikleri, içtikleri ve güldükleri keyifli bir gece geçirmişlerdi. Tomas aylar sonra ilk kez kendini iyi hissetti. Dertlerini geride bırakmak için planladığı bu kısa seyahat umduğundan çok daha iyi geçmişti.
İki muhabbet kuşu, o gece bar kapandığında son müşteriler olarak hala oturmuş sohbet ediyorlardı. Dışarı çıktıklarında Angel, Tomas’ın en çılgın hayallerinde bile görmeye cesaret edemeyeceği bir şey sordu.
Barın önündeki kaldırımda dururken Angel gözlerinin içine bakarak “Bana gelmek ister misin? Hemen şu köşede oturuyorum” dedi. Tomas’ın soruyu ikinci kez düşünmesine elbette gerek yoktu. Angel’ın evine doğru el ele yürüdüler. İşte bu, yeni bir başlangıcın ilk adımıydı…