Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, üzerinde çalışılan kira planlamasıyla miktar üzerinden değil oran üzerinden tayin yapılacağını belirterek, "Son adıma gelindiğini ifade etmek isterim. Bu, geçici bir planlama olacaktır, altını çizeyim. Kalıcı bir planlama değil, geçici bir planlama yapacağız." dedi.
Bozdağ, Yozgat'ta Cemil Çiçek Personel Eğitim Merkezi'nde yargı muhabirleriyle bir araya geldiği toplantıda, kira hususu ile alakalı fahiş artışların talep edildiğini, bu artışlar karşısında kiracıların zorda kaldığını, bilhassa İstanbul'da bunun büyük bir meseleye dönüştüğünü belirtti.
Ev sahibinin ve kiracının hukukunu koruyarak kiralarda fahiş fiyatların önüne geçmek amacıyla bir formül arayışında olunduğunu dile getiren Bozdağ, bu hususta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Adalet, Hazine ve Maliye ile Ticaret bakanlıklarının ortak çalışma yaptığını hatırlattı.
Bakan Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında kendisinin de yer aldığı toplantıda, birtakım başlıklar üzerinde durulduğuna ilgi çekerek, şu şekilde devam etti:
"Birinci husus kiraya verecek ev sahibi ile kiraya tutacak şahıs arasında kira seviyesiyle alakalı nasıl bir ölçü konabilir, tarafların hukukunu koruyan bununla alakalı çalışma yapılması talimatında bulunduk. Arkasından oturanlarla alakalı artış seviyesi nasıl olacak, ne olacak, neye göre yapılacak, TÜFE, TEFE, diğer enflasyon sayıları, diğer şeyler, bütün bunları da öneme alarak hem ev sahibinin hem de kiracının hukukunu koruyan ortak bir formül. Bunlarla alakalı çalışmalar yapılıyor."
Denetim mekanizması hususu ile alakalı da çalışma yapıldığını açıklayan Bozdağ, ana çerçeve üzerinde istişarelerin yürütüldüğünü, şu ana kadar da mühim mesafeler alındığını, birtakım formüllerin meydana konduğunu bildirdi.
Borçlar Kanunu'nda bu hususta yeteri kadar planlamanın bulunduğuna işaret eden Bozdağ, sahip olunan mevzuattan da ilham alındığını dile getirdi.
Adalet Bakanı Bozdağ, "Oran üzerinden bir tayin yapacağız. Miktar üzerinden değil. Çünkü oran üzerinden bir tayinin uygun olacağını düşünüyoruz. Oran üzerinden yaptığımızda maliyet her miktara göre değişik şekilde oluşacaktır. Son adıma gelindiğini ifade etmek isterim. Bu, geçici bir planlama olacaktır, altını çizeyim. Kalıcı bir planlama değil, geçici bir planlama yapacağız. Süre bittikten sonra da bu eski duruma devam edeceğiz." diye konuştu.
Bakan Bozdağ, soru üstüne kira ihtilaflarını arabulucuya devretmeyi, bu usulle uyuşmazlıkları çözmeyi amaçladıklarını belirtti.
"Değişken bir miktar mı olacak?" sorusu üstüne Bozdağ, "Şimdi sabit bir oran düşünüyoruz. Yine TÜFE vesaire gibi bir temel alıncak ama miktar dediğimizde şu anda bu sayılar yüksek. Bu yüksek sayıların her tarafın kabul edeceği uygun bir miktara çekilmesi." yanıtını verdi.
Makulü, her bireyin kabul edebileceği çözümü aradıklarını altını çizen Bozdağ, "Ev sahiplerinin, talep sahibi olan kiracıların da hukukunu koruyan, külfeti paylaştıran bir formülü meydana koyacağız." görüşünü paylaştı.
Bekir Bozdağ, kontrol mekanizmasının nasıl olacağı hususu ile alakalı da çalışmaların sürdüğünü aktardı.
"Cezai yaptırım düşünülmüyor"
Sözleşme Hürriyetinin korunması gerekliliğini bildiren Bozdağ, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
"Burada bir terazi dengesi olduğunu açıklamakta fayda olacağını düşünüyorum. Buradaki gaye birilerini cezalandırmak değil, teraziyi dengeli tutabilmek. Bu ihtilaflar hukuki ihtilaf, neticede yargıya gidecek. Cezayı gerektiren mevzu değil, rastgele bir ceza öngörülmesi de söz hususu değil. Sözleşmeden ötürü cezalar Hürriyeti bağlayıcı, bir ceza konulmayacağı Anayasa'da açık bir şekilde ifade ediliyor. Herhangi bir cezai yaptırım düşünülmüyor."
İlk defa kiraya vereceklerle alakalı planlamanın nasıl olacağının sorulması üstüne Bozdağ, şunları kaydetti.
"Geçici olmak kaydıyla bir formül üzerinde çalışılıyor. Avrupa'nın birtakım ülkelerinde yapılan formüller var. Evin maliyeti üzerinden, emlak sayısal değeri üzerinden bir oranlamayla hesap yapan ülkeler var. Vergi geliri üzerinden miktarlamayla hesap yapan yerler var. Bu hususta dünyada muhtelif misaller var. Biz bu misalleri inceliyoruz. Bize yakın, toplumumuzun kabul edebileceği, doğru olduğunu düşündüğümüz misallerden istifade edebiliriz. Hollanda'da ve diğer ülkelerde bu anlamda birtakım planlamalar var. Ev sahibinin hukukunu da kiracının hukukunu da koruyacak planlamalar. Böylesi bir vakitte fırsatçılık yaparak, fahiş fiyatla hak etmediği kira bedeli alabilmek isteyenin önüne geçilecek. Yoksa hak ettiği kira bedelini herkes alacak. Ülkedeki çoğalan fiyatlar nedeniyle hak etmediği bir kirayı almaması sağlanacak. Yoksa herkes evini dilediği gibi kiraya verecek. Ona bir araya girmek yok.”
Bir çerçeve çizildiğini, mevzu üzerinde çalışmaların devam ettiğini dile getiren Bozdağ, "İlk defa kiraya vermede de devam eden kira sözleşmesi içerisinde kira artırımında da belli bir seviyesin konmasının yararlı olacağı değerlendirildi." ifadesini kullandı.
Adalet Bakanı Bozdağ, şu verileri verdi:
"Türkiye'deki hal geçici bir durum, bizim yaptığımız da geçici bir program olacak. Yoksa kalıcı bir şekilde, tarafların iradesine, sözleşme Hürriyetine araya girmek etmeyi düşünen planlama değil. Kısa süreli olacak, o yüzden de kalıcı planlama olmayacak. Borçlar Hukukumuzda bu hususta yeteri kadar hem de fazlasıyla hüküm var. O hükümlerin sıhhatli işlemesi halinde temelen problem söz hususu değil. Olan şey, bu hükümlere karşın işleyen çok kira talepleri. Enflasyonun da TEFE'nin de TÜFE'nin de ortalamasının da hepsinin üzerinde dilenen bir şey var. Normal şartlarda her şey cereyan etmiş olsa bu tür bir mevzu gündeme de gelmezdi. Şuana kadar gelmedi, şimdi de gelmezdi. Şu anda öyle duruyor ki enflasyonun da üzerinde, TEFE, TÜFE ortalamasının da üzerinde, TÜFE'nin üzerinde bir fiyatlandırma hali var. Bu, onunla alakalı."
Geçici bir halin söz hususu olduğuna değinen Bozdağ, geçmişte enflasyonu indirdiklerini, gene enflasyonun aşağıya çekileceğini dile getirdi. Bekir Bozdağ, geçici dalgalanmalara karşı kalıcı planlama yapmanın doğru olmadığını vurguladı.
Ev sahibinin de kiracının da düşünülmesi gerekliliğini kaydeden Bozdağ, vatandaşlara, sözleşme yapar iken bütün hükümleri tek tek okumalarını ve gerektiğinde de bir avukata danışmaları önerisinde bulundu.