Onsekiz yıllık Eşim birgun gelip beni artık istemedigini söyledi, neden diye ısrar ettiğimde başkasına aşık oldum lütfen uzatma daha fazla soru sorma bir an önce bitirelim bu evliligi dedi. Neye uğradığımı şaşırmıştım 2 çocuğumuz var hiçbir sorunumuz yoktu birdenbire neolmustu anlayamadım. Geceleri uyuyamaz oldum yemek içmekten kesildim, bu arada Eşim anlaşmalı dilekçe vermek için beni ikna etmeye çalışıyordu. Sırdaşım herseyimi bilen beni canı gibi seven ablama anlattım durumu seni istemiyorsa bırak gitsin diyordu, annem, barışmaya çalış alttan al dedi. En yakın arkadaşım seni istemeyeni sende isteme dedi, tamam hepsi haklı ama bu işte bir iş var kimdi bu eşimin bu denli aşık olduğu kadın, benden ve çocuklarimizdan vazgeçecek kadar kime aşık olmuştu nasıl biriydi acaba bunları düşünmekten kafayı yiyecektim. Karar verdim ne olursa olsun öğrenecektim bunu. Eşime tamam bir hafta zaman ver bana sonra gidip dilekçeyi veririz dedim, gayet iyiymişim mutluymuşum gibi davranmaya başladım, aslında içim kan ağlıyordu. Annemi aradım açmadı, ona ne olduysa herkes bana biraz soğuk davranmaya başlamıştı zaten. O gün Eşim beni bekleme akşam gelmeyecegim arkadaşlarla takilacagiz dedi, tabiki anlamıştım onunla buluşacaktı, iş çıkışı saatine bir taksinin içinde bekledim, eşim tam işyerinden çıktı arabasına bindi hareket edince taksiyle takip etmeye başladım tek katlı ama çok güzel bir evin önünde durdu arabayı park edip indi evin ziline bastı bende çok net görüyordum kapıyı, bir süre sonra kapı açıldı ve maalesef kapıyı açan kişi.. >> D'EVAMI>>>DETAYLAR YORUMDA
Eşim evin ziline bastı ve birkaç saniye sonra kapıyı açan kişiyi gördüm. Şok içinde donup kaldım, nefesim kesildi. Gözlerime inanamıyordum. Kapıyı açan kişi ablamdı. O an neye uğradığımı bilemedim, sanki dünya başıma yıkıldı. Kalbim göğsümden çıkacak gibi atıyordu, midem bulanıyordu. Ablam, bana her şeyimi anlatabileceğim sırdaşım, beni bırak git diyen ablam… Şimdi karşımda, eşimle bu evin kapısında duruyordu. İkisi birbirine gülümsedi, sanki uzun zamandır bekledikleri bir anı yaşıyor gibiydiler.
Birbirlerine nasıl baktıklarını gördüğümde içim bir kez daha ezildi.Eşim, onun evine girerken ablam kapıyı kapattı ve ben, taksinin arka koltuğunda dehşet içinde kalakaldım. Bir anlık sessizlik içinde boğuluyordum. Zihnim allak bullak olmuştu. Bunca süre bana nasıl bu kadar büyük bir ihaneti saklayabilmişti? Eşim nasıl olur da benim ablama aşık olabilirdi? Ablam… nasıl bana bunu yapabilirdi? Onun güven veren sözleri, bana destek oluyormuş gibi görünen tavrı hepsi birer yalanmış demek ki.O an, içimdeki acı büyüdü.
Kalbim sanki parçalanıyordu; o anı düşününce, her şey bir film şeridi gibi gözlerimin önünde geçiyordu. Yıllarca paylaştığımız anılar, gülüşlerimiz, en zor anlarımda yanımda olan birinin şimdi bana en büyük ihaneti yapması, bir yıkımdı. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum; taksici dönüp bana bakıyordu fakat konuşamıyordum. İçimde büyük bir öfke, kırgınlık, hayal kırıklığı ve çaresizlik vardı. Orada daha fazla kalmak istemedim, taksiciye “Beni evime götür” dedim.Yolda neler olduğunu anlamaya, olan biteni aklımda toparlamaya çalışıyordum ama olmuyordu. Eve vardığımda kendimi yatağa attım ve gözlerimi tavana diktim. Düşündükçe sinirlerim iyice geriliyordu. Nasıl olur da yıllardır bana en yakın olan kişi, ablam, böyle bir şey yapabilirdi? Onun gerçekten beni sevdiğini düşünüyordum, ama “bırak gitsin” derken aslında arkamdan böylesine bir ihanet planı mı yapıyordu?Bütün gece boyunca düşündüm
ağladım, hayal kırıklığıyla kıvranıp durdum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Her şey birbirine girmişti. İhanetin acısı, ablamın yaptığı bu şey, içimdeki derin yaralar açtı. Ama sabah olduğunda, bir karar vermenin zamanı geldiğini anladım.Kendime bir söz verdim: Bu deneyim bana bir şey öğretecek. Yaşadıklarım belki acıydı, ama içimdeki gücü ortaya çıkarmak için bir fırsattı. İyiliğin ve kötülüğün, hayatta karşımıza çıkan seçimlerin birer yansıması olduğunu hatırladım.
Kötülük yapan, sonunda kötülükle yüzleşir. Bu, hayatın doğal bir dengesiydi.Bir gün, bir araya geldiklerinde, içimde bir cesaretle tüm hislerimi dile getirdim. Gözlerimdeki öfkeyi, hayal kırıklığını ve acıyı onlara aktardım. Ablam, pişmanlık yerine savunma yapmaya çalıştı. Eşimse, her zamanki gibi suçu başkalarına atıyordu. O an anladım ki, ikisi de bu durumdan ders almamışlardı. İlişkilerinde birer ibret olmalıydılar; yaşananların sonu, onların seçimlerinin sonucuydu.Artık, geçmişe dair hiçbir şey benim için anlam taşımıyordu. İkisi de beni kaybetmişti, ama ben kendimi bulmaya kararlıydım. Onların yaptıkları, benim hayatımda bir dönüm noktası olmalıydı. Kötülükle karşılaşınca, bunu bir fırsata dönüştürmek benim elimdeydi. Kendime olan inancımı kaybetmeyecektim.İhanetin acısı zamanla geçecekti. Ama o an, içimdeki öfke ve hayal kırıklığı ile yüzleşmek zorundaydım. Hayatımda yeni bir sayfa açmak, beni bekleyen güzel günlere odaklanmak istiyordum. Kötülük yapan, sonunda kendi eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşir. Bu, hayatın bir gerçeğiydi. Ve ben, bu gerçeği kabullenerek, kendim için en iyisini yaratmaya kararlıyım.Geleceğe umutla bakarak, yeniden doğacağım. Zamanla, yaşadıklarımın beni güçlendireceğini biliyorum. Kötülüğün ardında, iyiliği bulmayı öğrenmeliyim. Her yeni gün, bana yeni fırsatlar sunacak. Barışma belki mümkün olmayacak ama yeniden doğmak, yeni bir hayat kurmak benim elimde. Bu, benim hikayem ve ben onu en iyi şekilde yazacağım.