Plajin bol adaleli yakisiklisi, bir sabah dustan çikmis hayran hayran kendisini seyrederken bir bakmiski, bütün bedeni günes yanigi. Yalniz orasi süt beyazi Içine sinmemis. Onuda yakacak. Dogru plaja itmis ,günes dogarken soyunmus tamamiyle kendini kuma gömmüs. Heryer kumun altinda Orasi disarda.. İki yaşlı hanimefendi , sabah yürüyüsüne çikmislar erkenden Ellerinde baston Birden kumdan disari çikmis seyi gormusler Biri etrafinda dolasmis. Bastonu ile orasina burasina dokunmus. Sonrada… Devamını izlemek amacıyla gorsele doku56nun..
Plajin bol adaleli yakisiklisi, bir sabah dustan çikmis hayran hayran kendisini seyrederken bir bakmiski, bütün bedeni günes yanigi. Yalniz orasi süt beyazi Içine sinmemis. Onuda yakacak. Dogru plaja itmis ,günes dogarken soyunmus tamamiyle kendini kuma gömmüs. Heryer kumun altinda Orasi disarda.. İki yaşlı hanimefendi , sabah yürüyüsüne çikmislar erkenden Ellerinde baston Birden kumdan disari çikmis seyi gormusler Biri etrafinda dolasmis. Bastonu ile orasina burasina dokunmus. Sonrada arkadasina dönmüs.. ‘Dünyanin adaleti yok’ demis ‘Nasil Yani’ demis diğeri ‘Nasil Olacak’ demis yasli kadin Bak simdi bu nesne varya bu nesne: 10 yasimdayken merak ettim 20 yasimda tanistim. 30 yasimda hoslanmaya basladim. 40 yasimda pesine düsbütün. 50 yasimda satin alir oldum. 60 yasimda bulmak amacıyla adaklar adadim 70 yasimda unuttum… Ve bastonu ile dokunarak bir daha isaret etmis -“Simdi 80 yasindayim, bu bela sey kumda bile yetismeye baslamis ama benim egilip dokunacak halim bile yok”
SARIŞIN FIKRALARI (+18 :p )
Bir Sarışın birde Esmer bayan köşeyi kolay dönmek için banka soymaya karar vermişler. Esmer bütün gece oturup plan yapmış. Sabah masanın üzerine kağıtları sermiş, soygunu tüm ayrıntıları ile sarışına anlatmış:
- "İyi anladın değil mi ?" diye de sormuş. "Burası küçük bir semt bankası, bir tek güvenlik görevlisi var. İşi üç dakikada bitirirsin, ben seni arabada bekleyeceğim." Binmişler arabaya, gitmişler bankaya. Esmer motoru çalışır tutarak direksiyonda beklerken, sarışın bankaya girmiş. 5 dk. geçmiş. 10 dk. geçmis. 15 dk. geçmiş. Esmer korkmaya baslamış. Tam gaza basıp kaçmaya karar vermişken, bankanın kapısı büyük bir gümbürtüyle sonuna kadar açılmış. Önde sarışın elinde bir ip. İpin ucuna kasa baglanmış, sürükleye sürükleye arabaya koşmaya çalışıyor. Arkasından güvenlik görevlisi "DUR" diye bağırarak ateş ediyor. Ama koşamıyor çünkü pantolonu ve iç çamaşırı dizlerinden aşağıya inmiş. Sarışın arabaya atlamış. Esmer gaza basmış ve öfkeyle seslenmiş:
- "Bir de bana planı tam anladığını söylemiştin !.. "
- "Anladim tabii..."
- "Ben sana GÜVENLİK GÖREVLİSİNİ BAĞLA, KASAYI BOŞALT demiştim.
doktor sormuş nedir rahatsızlığınız:
-kulağım yandı demiş...
nasıl oldu diye doktor sormuş:
ütü yaparken sevgilim aradı.
telefon diye ütüyü kulağıma getirmştim der..
doktor o halde diğer kulağınız neden yandı diye sorar:
sarışın :
ikinci kez aradı lanet olası der..
eehehee..
Miami 'de üstü açık spor arabasıyla gezen sarışın afet'i trafik polisi durdurur.
- Hanımefendi ehliyetinizi görebilirmiyim ?
- Nedir o?
- Hani araç kullanırken yanınızda taşımanız gereken belge,kredi kartı boyutlarında ve üzerinde resminiz olur.
- Sarışın bayan çantasını aracın koltuğuna boşaltır ve ehliyeti bulur ve memura uzatır.
- Hanımefendi ruhsatı görebilirmiyim ?
- Oda ne ?
- Tabiri caiz ise aracınızın kimlik kartı. Genelde torpido gözünde bulunur.
- Bayan torpido gözünü bulur ruhsatı uzatır.
- Trafik polisi evrakları alıp aracına biner ve merkezle telsiz bağlantısı kurar. Merkezdeki görevli memur aracı kullanan sarışın mı diye sorar ?
- Evet
- Peki süper bir mini eteği varmı ?
- Evet
- Göğüsleri gömleğinden taşıyor mu ?
- Evet
- O zaman sen ona doğru yaklaş ve fermuarını indir.
- Polis memuru merkezdeki arkadaşına bağırarak böyle bir şey yapamayacağını söyler ama ısrarlara fazla dayanamaz. Sarışın bayanın yanına yaklaşıp fermuarını indirir.
- SARIŞIN BAYAN ÇOK ŞAŞIRIR . YİNE Mİ ALKOL MUAYENESİ !!!!!!!!!!!!!!!!
Günün birinde İstanbul'da sarışının biri hayattan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasını durdurmuş, bari yerlere çıkmış ve titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara baka baka ağlarken yanına genç ve yakışıklı bir genç gelmiş.Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup "Bak, yasaman için çok neden var.Yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak.Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim.Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım." demiş. Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış.Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar sevişiyorlarmış. Bir kaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış.Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da "Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle sevişmesine izin veriyorum." demiş. Kaptan, "Seninle seviştiği kesin küçük hanım da .... "Bu Kadıköy
-Beşiktaş vapuru".
Bir gün sarışın kadının biri süslenmiş püslenmiş sokağa çıkmış gidiyor. İlerlerken beyaz eşya satan bir dükkana giriyor. Havalı bir şekilde dükkanda biraz turladıktan sonra genç kasiyer yaklaşıp;
-Şuradaki 37 Ekran Tv'nin fiyatını öğrenmek istiyorum.
Kasiyer;
-Kusura bakmayın hanımefendi ama sarışınlara satış yapmıyoruz, der. Bunun üzerine kadın sinirlenir ve dükkanı terkeder.
Bir hafta sonra kadın saçlarını siyaha boyatır ve koyu bir makyaj yaparak kendini esmerleştirir.
Aynı dükkana gene gelir. Dükkanı yine turlar ve kasiyere sorar;
-37 ekran Tv satın almak istiyorum. Fiyatı ne durumda acaba?
Kasiyer;
-Çok üzgünüm sarışınlara satışımız yoktur.
Kadın bunu duyunca çok sinirlenir ve ayrıca çok merak eder kasiyerin kendisini nasıl tanıdığını. Bu merakla sorar.
-Beyefendi bu gelişimde saçımı boyattım makyajımı değiştirdim ama siz beni tanıdınız. Nasıl oldu bu?
Kasiyer cevap verir;
-Çok basit hanımefendi, o baktığınız 37 ekran Tv değil, mikrodalga fırın. der
(anladınız siz. :)
Kör bir adam yanlışlıkla Bayanlar Barına girer. Bara doğru ilerler ve bir içki ısmarlar. Biraz oturup, içkisini yudumladıktan sonra barmene seslenir: "Hey, bir sarışın fıkrası duymak ister misin?" Birden bar, bomba düşmüş gibi sessizleşir. Kör adamın yanında oturan kadın, tok bir sesle: "Hey bayım," der "bu fıkrayı anlatmadan önce bilmeniz gereken beş şey var. Birincisi, barmen sarışın bir kız. İkincisi kapı görevlisi sarışın bir kadın. Üçüncüsü, ben 1.90 boyunda karatede siyah kuşaklı bir sarışınım. Dördücüsü, sağınızda oturan kadın profesyonel bir halterci ve sarışın. Beşincisi, benim yanımda oturan kadın profesyonel güreşçi ve sarışın. Yine de bu fıkrayı anlatmak istiyor musunuz?" Kör adam bir kaç saniye düşünür, sonra başını sallar: "Hayır, hiç sanmıyorum. Beş defa anlatamam."
Sarışının biri denizaşırı ülkedeki annesine telefon etmek içiin postaneye gitmiş. Gişedeki memur görüşmenin 30 milyon tutacağını söyleyince sarışın itiraz etmiş:
-"İyi de benim o kadar param yok, ama annemle görüşmek için her şeyi yaparım". Memur bir kaşını kaldırmış (tahmin edebileceginiz gibi).
- Her şeyi mi?" diye sormuş.
-"Evet, evet, her şeyi" diye cevaplamış sarışın. Adam yandaki odaya yönelirken "beni takip et" demiş. Sarışın denileni yapmış ve adamı takip etmiş.
-"İçeri gel ve kapıyı kapa" demiş memur. Kadın denileni yapmış.
-"Dizlerinin üzerine çök". Kadın çökmüş.
-"Şimdi fermuarımı aç". Kadın yapmış.
-"Haydi başla, onu dışarı çıkar". Kadın uzanmış tutmuş.. sonra durmuş. Adam gözlerini kapamış ve fısıldamış:
-"Eee, haydi başlasana". Sarışın yavas yavas ağzını yaklastırmış ve dudaklarını aralayarak konuşmaya başlamış:
-"Anne, anne beni duyuyor musun?"
Bir sarışının para sıkıntısı varmış. Çaresiz, bir çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş.
Parkta bir çocuğu yakalayıp;
- ''seni kaçırıyorum'' demiş ve bir fidye notu yazmış;
- ''Çocuğunuzu kaçırdım, onu tekrar görmek istiyorsanız, bir kesekağıdına 10 bin dolar koyup oyun parkının kuzey tarafındaki kayın ağacının kovuğuna bırakın''. İmza: Bir sarışın.
Sonra da, yazdığı notu bir iğne ile çocuğun sırtına iliştirdikten sonra;
- ''git bu notu anne babana göster'' diyerek çocuğu evine yollamış.
Ertesi gün sarışın parka gidip, ağacın kovuğuna bakmış, gerçekten'de bir kese kağıdı ve içinde de 10 bin dolar var.
Bir de not;
- ''Teessüf ederim. Bir sarışın, böyle bir şeyi başka bir sarışının oğluna nasıl yapar?''...
Sarışın yanmış iki kulağıyla doktora gider.
Doktor;
— Kulaklarına ne oldu .
Sarışın;
— Ütü yapıyordum ve telefon çaldı. Ben de telefon diye ütüyü koydum kulağıma .
Doktor;
— Peki öteki kulağına ne oldu? .
Sarışın;
— Lanet olası tekrar aradı...
Sarışın Fıkraları, REYHANN paylaştı
Kuafördeki Sarışın Fıkrası
Adamın biri lüks bir erkek kuaförüne gitmiş. Bir taraftan saçları kesilirken diğer taraftan da sarışın güzel bir bayan tarafından manikürü yapılıyormuş. Tabi sarışın güzel, adamın hemen dikkatini çekmiş ve bayana;
- Bu gece benimle yemeğe çıkar mısın? Demiş. Sarışın bayan, adama bakarak;
- Üzgünüm beyefendi ama ben evliyim, demiş. Adam sırıtarak;
- Boş versene güzelim kim takar kocanı, telefon et bu gece işim çıktı gelemeyeceğim dersin olur biter, demiş. Bu sefer sarışın sırıtarak;
- İstersen sen söyle, şu anda seni tıraş ediyor.
Bebeğin Tartılması Fıkrası
Sarışın kadın kucağında bebekle eczaneye girmiş. Eczacıya bebeği tartmak istediğini söylemiş.
Eczacı:
- Bebek tartımız şu an bozuk. Onun için anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını bulmuş oluyoruz.
Sarışın Hay aksi şeytan deyip kapıya doğru yürüyünce eczacı merak edip sormuş:
- Ne oldu hanımefendi? Sarışın kadın;
- Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim. Gidip bebeğin annesini çağırayım bari...
Sarışın Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı
Arabanın Kapısı Fıkrası
Biri sarışın, biri kızıl saçlı ve biri esmer üç kadın kurak çölün ortasında arabayla ilerlemektedir. Hava aşırı derecede sıcaktır. Arabanın motoru birden stop eder, çalışmaz olur.
İnip kontrol ettiklerinde motoru tekrar çalıştıramayacaklarını anlarlar. Mecburen çölde uzunca bir yürüyüş yapmaları gerektiğinden, her biri arabadan bir şeyler alır.
Esmer, bir şişe şu; kızıl saçlı bir paket bisküvi ve sarışın da arabanın kapısını söküp alır. Çölde yürümeye başlarlar ve bir süre sonra dinlenmek için mola verirler.
Mola sırasında sarışın ve esmer kadınlar kızıl saçlıya döner ve niye bir paket bisküvi aldığını sorarlar.
- Acıkırsam yerim diye düşündüm, çölde ne kadar yürüyeceğimiz belli değil...
Hepsi de bunun çok mantıklı olduğunu düşünür. Ve sonra sarışın kadınla kızıl saçlı olanı esmere döner ve niye yanına bir şişe şu aldığını sorarlar, esmer kadın cevaplar.
Eğer susarsam, yanımda içecek bir şeyim olması gerektiğini düşündüm...
Evet, bu çok akıllıca bir fikir, diye düşünür diğer ikisi. En sonunda esmer ve kızıl saçlı kadınlar sarışına dönerler ve arabanın kapısını niçin söküp aldığını sorarlar.
– Şeyyy! çok sıcak olursa pencereyi açıp serinlerim diye düşündüm de...
Sarışın Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı
Pizza Dilimleri Fıkrası
Pizzacıdaki sarışın bir pizza ısmarlar. Pizzacı sorar:
- Pizzanızı altı parçaya mı böleyim, sekiz parçaya mı?
Sarışın:
- Altıya bölün sekiz parçayı bitiremem.
Sarışın Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı
Amerika Yolcusu Fıkrası
İstanbul'da sarışının biri hayattan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasından inip bariyerlere çıkmış. Titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara bakıp ağlarken yanına genç ve yakışıklı biri gelmiş. Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup demiş ki;
- Bak, yaşaman için çok neden var, yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak. Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim. Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım.
Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış. Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar eğleniyorlarmış.
Birkaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış. Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da;
- Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle takılmasına izin veriyorum, demiş. Kaptan da;
- Seninle ne yaptığı kesin küçük hanım da... Bu Kadıköy-Beşiktaş vapuru...
Sarışın Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı
Genç ve güzel sarışın kadın, alışveriş merkezinin beyaz eşya reyonuna girer ve satıcıya sorar:
- Şu küçük televizyonu almayı düşünüyorum, fiyatı nedir?
- Kusura bakmayın hanımefendi sarışınlara satış yapmıyoruz!
Genç kadın sinirlenir, evine gider, saçının rengini değiştirir ve ertesi gün mağazaya geri gelir, aynı satıcıya yaklaşır ve:
- Şu küçük televizyonu satın almak istiyorum, der.
- Kusura bakmayın hanımefendi sarışınlara satış yapmıyoruz!
Kadın iyice sinirlenmiştir, soluğu bir kuaförde alır, bu defa köklü bir değişiklik yapar, hatta makyajından, göz rengine, o tam bir esmer bombadır artık. Aynı mağazaya gider, aynı satıcının yanındadır ertesi gün:
- Şu küçük sevimli beyaz renkli televizyon ne kadar?
- Kusura bakmayın hanımefendi, sarışınlara satış yapmıyoruz.
- İnanmıyorum, nasıl anladınız sarışın olduğumu, üç gündür kendimi esmere çevirmek için yapmadığım kalmadı!
- Hanımefendi 3 gündür satın almaya çalıştığınız şey mikrodalga fırın!