KURTLAR, KUŞLAR YER GİTME DEDİM'
Huriye Helvacı'nın, oğlu Osman Yaşar ile birlikte 2 Kasım'da Bozkurt ilçe merkezindeki evinden çıkıp, 16 kilometre uzaklıktaki Köseali köyüne ulaştığında karşılaşıp konuştuğu Aysel Şahin, DHA'ya konuştu. Aysel Şahin, Huriye Helvacı'yı köyden olmadığı için tanımadığını söyleyerek, "'Hoş geldiniz, gelin bakalım buraya' dedim. 'Kime geldiniz, kime gittiniz' diye sordum. Telefona bakıyordu 'bir dur' dedi bana. Sonra geldi yanıma. Şuradan bir böğürtlen aldı çocuğuna verdi. 'Şifa olsun' dedi, 'helal et' dedi bana. Ben de 'helal olsun' dedimOradan gitti kendi çeşmeden su içti. 'Bu yol nereye gidiyor, Bozkurt'a gidiyormuş' dedi. 'Orası Bozkurt'a gitmez. Sen nereden geldin' dedim. 'Bozkurt'tan yürüyerek geldim' dedi. 'Ondan sonra yolda araba aldı' dedi. 'Sakın gitme, akşam ezanı okunacak' dedim. 'Biliyorum' dedi. 'İkindi okundu akşam ezanı okunacak' dedi bana. Hiçbir şey demedi. 'Ben kayboldum, bana yardım et'; bir şey demedi. Dese zaten ben dünden beri çok üzüldüm öldüğünü duyunca; dese ben muhtar çağırırdım. 'Bozkurt'a gidemiyorum; param yok, pulum yok' dese bana öyle yapardık. Sonra tekrar 'Bozkurt'a gideceğim' dedi. 'Neyle gideceksin?' dedim. 'Yürüyerek' dedi. 'Bu saatten sonra gidemezsin; kurtlar kuşlar yer' dedim. Ama dinlemedi, gitti. Bana bir süre sonra 'araba var yukarıda' dedi. Ben de öyle deyince inandım. Hiç böyle panik, korku bir şey yoktu, çok sakin bir kadındı. Hala gözümün önünde. Psikolojisi bozuk gibiydi; ama hiç anlamadım. Keşke anlasaydım" dedi.