Bakışları karnına kaydı, gülümsemesi çarpıldı.
“Ve gerçekten seni hamile bırakacak kadar aptal birini bulmuşsun. İkimiz de biliyoruz, senin bedenin bunu kaldıramaz. Bunu da kaybedeceksin… kızımız gibi.”
Sözler sudan daha sert çarptı. Emine’nin göğsü sıkıştı; hastane koridorları, dayanılmaz acı ve sonsuz sessizlik anıları zihnine hücum etti. Ama yıkılmadı. Ayakta kaldı.