O nasıl bir çileymiş. Acılı bir yemek gibi. Yemeğin acılısını bilmiyorum ama aşkın acısını tattım, aşkın acısını çok iyi biliyorum. Düşünemiyorum, hayatta öylesine bir aşka ikinci kez katlanabileceğimi. Onun için, âşık olmak için değil, olmamak için Tanrı’ya yalvarıyorum. Çünkü aşkın yaşı yok. Hem sonra insan çiçeği de sevmeli, güzel renkli kelebeği de sevmeli, güzel kanaryayı da sevmeli, güzel bir denizi de güneşli bir günü de sevmeli, belki yağmurlu bir günde de yaratan varlığı sevmeli.Yani Yunus Emre’nin felsefesine tapıyorum. Bu arada Mete Akyol'a gazetenin yöneticileri tarafından "cinsel kimlikle" ilgili sorular sorması konusunda da baskı yapılmış. Mete Bey, Zeki Müren'in karşısında utanıp sıkılınca da malum soruyu Müren kendisi şöyle yanıtlamış: