Belediye otobüsü ağzına kadar dolu, yaşlı bir adamcağız ayakta. Elindeki bastonu otobüsün her kalkışında ve duruşunda kayıyor ve adamcağız düşmemek için olanca gücünü harcıyor.
Bu sırada oturmakta olan gençlerden biri küstahça akıl veriyor:
-Ah oğlum, demiş yaşlı adam, senin baban o lastiği zamanında taksaydı ben şimdi bu otobüste oturacak yer bulurdum!
Rüya Tabiri Fıkrası
Adamın biri bir gün rüya görmüş ve gördüğü rüyayı bir rüya tabircisine gidip sormaya karar vermiş. Tabirciye gitmiş ve anlatmaya başlamış:
-Ya ben bi rüya gördüm ama o kadar kötü ki sorma gitsin. Önce bir ağaç gördüm ağaç mı desem, söğüt mü desem, çınar mı desem… Bi yeşillik gördüm yeşillik mi desem, çayır mı desem , çimen mi desem… Sonra bi su gördüm nehir mi desem, çay mı desem, dere mi desem…
Adamın her şeyi üç kez söylemesine sinir olan tabirci ona dönüp sinirle;
– Anladığım kadarıyla Allah senin belanı verecek ama bugün mü desem, yarın mı desem, öbür gün mü desem bilemedim.
Çok yaşlı ve aynı zamanda meraklı bir kadın alışveriş için çarşıya çıkmış. yolda yürürken gözüne kuyrukta bekleyen seksi giyimli bayanlar takılmış. en sondakine sormuş "evladım bu ne kuyruğu böyle?" diye, seksi bayan sinirli bir şekilde yaşlı kadını süzerek, "teyze burada nane şekeri veriyorlar" demiş. kadıncağız da uzun süre olmuş nane şekeri yemeyeli hemen kuyruğa girmiş. aslında o gün ??????lerin vesika uzatma günüymüş, sırası gelen vesikasını uzatıp mühürletiyormuş. sonunda sıra ihtiyar kadına gelmiş adam karşısında yaşlı kadını görünce "sen de mi be teyze?
demiş o da cevaben "a evladım dişlerim yok ama yalarım" demiş.
----------------------------------------------
kahramanımız istanbulda askerdir..
her izin gününde dışarı çıkılır alaya döndüklerinde bununla dalga geçerlermiş..
--ne o genemi boğazı seyrettin..?
--şist aloo ötmüyomu asmanın suyumu bittii diye
gene bi gün dışarı çıkmı boğazı seyrederken afet bi kadın bunu yanına çağırmış
tanışmışlar falan paaaat evdeler..çocuk heyecanlı..
tam yumulmuşki hafif sırıtmış..
kadın:noldu demiş..çocuk durumu anlatmış..dalga geçmelerni falan filan.
kadın demek askersin ha oğlumda orda asker demiş..
bu sırada kapı çalmış kadın telaşlı ...çabuk git haftaya aynı yerde buluşalım kızım geldi demiş.
eleman alaya gelmiş..gene aynı muhabbetler..
ne oldu boğazımı syrettin diye sormuşlar arkadaşları..
sırıtmış bizimkii..
hıııı boğazı seyrettim ama bişi anlamadım
haftaya birinizin anasını s..kecem ama hangizin demiş
Sizin Kizdan Ne Haber?
Iki aile varmis ve her iki ailenin de birer kiz çocugu varmis. Birgün misafirlikte
sohbete baslamislar;
-Eee sizin kizdan ne haber?..
-Valla iste ne olsun biliyorsunuz ise girdi geçen sene. Basini kasiyacak vakti
yok. Ilk baslarda geceleri fazla mesai yapiyordu. Sonra hafta sonlari da
çalismaya basladi. Patronu çok sevmis her isi ona veriyormus. Derken Ankara
seyahatleri basladi. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya.
Sonra Paris seyahatleri filan en sonundabu is böyle olmayack dediler, patronu
ev tuttu. Deli gibi çalisiyor evladim. Ee , peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki or..spu oldu, ben sizin kadar güzel anlatamiyorum..
-----------------------------------------------
ki aşık evlenecekler nişan yapılmış düğün günü bekleniyor. ama ikiside gerdek gecesini beklemeye sabredememişler. bir gün gezerlerken tren raylarının üstünde işe başlamışlar. al takke ver külah iş ilerliyor . bu arada tren de gelmekte makinist raylarda bir karartı görmüş sirene basmış karartı gitmiyor. tren daha da yaklaşmış yine siren karartıda hiç bir tepki yok en sonunda makinist asılmış frene ama tren vagonları ani fren sonrası raydan çıkmış. iki genci yaka paça mahkemeye çıkarmışlar. kazaya sebebiyet vermekten ötürü. bilir kişi gençleri suçlu bulmuş ama hakim son olarak erkeğe sormuş ; olay nasıl oldu oğlum anlat bakalım.
delikanlı başlamış lafa :
hakim bey en sonunda birlikte olmaya karar verdik. olduğumuz yerde başladık işe çok hoşumuza gitti . zevkin doruklarındayız ben geliyorum ,ayşe geliyor ,tren geliyor.... ben geliyorum,ayşe geliyor , tren geliyor ... baktım olcak gibi değil freni olan dursun anasını satayım dedim. kaza oldu.......
__________________
bir avcı varmış acayip sallarmış. yine avcılar toplanmışlar muhabbet koyu bizimki başlamış yine atmaya:
- günlerden bir gün avdayım baktım karşımda bir geyik doğrultum çifteyi ateşledim vurdum onu. yüklendim geliyorum oda ne başka bir geyik daha yine doğrultum çifteyi onuda vurdum. ama iki geyiği taşıyamadım. bacaklarını kestim attım omzuma geliyorum...
o sırada laf karışmış bizimki nerde kaldığını unutmuş ne anlatıyordum ben diye sorunca arkalardan bir ses:
-bacakları attın omza.... diye kaldığı yeri hatırlatmış bizimki haa ewet diye devam etmiş:
-attım bacakları omza verdim tarrağa karıya verdim tarrağı karıya......
İngiliz,Alman ve Temel bir plajda güneşleniomuş.
İngiliz kalkmış denize doğru yürümüş aleti çıkarıp suya sokmuş herkes seyrederken dönmüş:
-Deniz sıcaklığı 30 santigrad derece demiş.
Alman kalkmış denize doğru yürümüş aleti çıkarıp sokmuş denize sonra dönmüş:
-Deniz sıcaklığı tam olarak 30,2 santigrad demiş.
Temel kalkmış denize doğru yürümüş aleti sokmuş denize sonra dönmüş:
-Valla sıcaklığını bilemicem ama derinliği 32 santim
-------------------------------------------
Kolları ve bacakları olmayan bi kadın plajda güneşleniyomuş.
Genç,çok yakışıklı,kaslı bi eleman gelmiş kadının yanına eğilmiş:
- Hanımefendi size hiç masaj oldu mu?
-Hayır olmadı..
Adam kadına masaj yapmış, sonra:
-Şimdi size masaj yapan oldu peki sizi hiç yağlayan oldu mu?
-Hayır olmadı...
Adam kadını bi güzel yağlamış.
-Şimdi sizi yağlayan oldu peki sizi hiç öpen oldu mu?
Kadın şok olmuş,gülümseyerek:
-Hayır olmadı..
Adam kadını ateşli bir şekilde öpmüş.Kadın çok mesut bir halde iken adam kadının kulağına eğilmiş:
-Siz hiç ****** yediniz mi?
Kadın bu lafa şok olmuş ama yinede gülümseyerek "Hayır olmadı!" demiş.
Adam kadını kucağına almış gün batımında deniz kıyısına gitmiş, kadını denize atmış ve eklemiş:
-Şimdi yediniz.
Padişah bir gün bir ferman yayınlayarak o haftaki cuma namazında orada yasayan herkesin bulunmasını zorunlu kılmış. Dört bir yana haber salınmış ve cuma vakti gelmiş.Bizim Temel dışında bütün ahali cumaya katılmış. Ertesi gün padişah sadrazamı yanına çağırıp sormuş: - Dünkü cumaya ahaliden katılmayan var mı ? - Evet efendim, bir kişi katılmadı. Temel. - Tiz getirin o deyyusu karşıma. Temel'i bulup yaka paça padişahın huzuruna çıkarmışlar.Padisah, Temel ve Sadrazam kaldığında Padişah sormuş, - Söyle bakalım neden gelmedin dünkü cuma namazına ? - Çok önemli bir isim vardı padişahım - Himmm demek önemli bir işin vardı. Öyleyse sana ölmeden önce üç dilek dileme hakkı tanıyorum. Söyle bakalım ilk dileğini. - Yok padişahım ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni oldürün. - Dile lan deyyus çabuk adamı çileden çıkartma. - Peki. Eeee şey padişahım. Ben sadrazamın karısına hastayım, madem öyle ölmeden önce bir yatsam onunla. Tabi bunu duyan sadrazam olaya şiddetle karşı çıkmasına rağmen, padişahın "Boş ver takma kafana nasıl olsa ölecek" gibi sözlerinden sonra istemeye istemeye razı olmuş. Ardından sıra ikinci dileğe geldiğinde Temel de yine aynı naz ve padişahın azarlaması sonunda Temel ikinci dileğini söylemiş - Eeee şey padişahım ben sizin karınıza da hastayım, ölmeden önce onla da... - Ne diyorsun lan sen (falan padişah köpürmüş) Tabii bu kez de sadrazam telkinde bulunmuş ve Temel Padişahın karısıyla da... Veee sıra gelmiş üçüncü dileğe; - Söyle bakalım şu üçüncü dileğini de bitirelim artık şu işi. - Yok padişahım söylemeyeyim, ilk ikisini söyledim ama bunu nasıl söylerim bilmiyorum. İlk ikisinden daha kötü ne olabilir ki diye düşünen padişah kızarak - Oğlum şöyle bak işkence yaptırırım, söyletirim - Peki efendim, demiş Temel ve devam etmiş, Ben sadrazamla size de hastayım. Ardından kısa bir sessizlik ve Sadrazam : - Padişahım ben sanki Temel'i namazda görür gibi oldum. Hatırlıyor gibiyim. Padisah : -
Nasıl hatırlamazsın lan eşşoğlu eşşek yanımda oturuyordu!
----------------------------------