Babam uzun süredir kaldığı yerde serilmiş yatakta yatıyordu, evindeki güçten elini çekmişti.

GÜNÜN HİKAYESİ

Babam uzun süre kaldığı yerde serilmiş yatakta yatıyordu, evindeki güçten elini çekmişti.

Döşüne dayandım hafif hafif zıpladım, hala beni indirmeye çalıştım.

Babam "bırak zıplasın" deyip saçımı sırtımı sıvazladı. Elime halamın yaptığı börekten aldım bitirene kadar babamın göğsünden inmedim. Annemin iyiliği evde yoktu hiç lafı sözü edilemiyordu.

56 yaşımdaydım, birkaç gün sonra babamın üstünü örttüler, ö*l düler dediler.

Köy evinin camından ülkesini çeneme koydum babamın yıkanmasını seyrettim, hiç sustum.

Hala ikimiz evde kaldık, 3 çocuğu vardı ama onlarda annem gibi yoktu.

Gece halam beni karşısına aldı "annen karı olacak benim herifle gitti, seni yanına almayan annen benim çocuklarıma ana olacakmış bundan sonra" dedi.

Birkaç gün sonra...

(DEVAMİ İLK YO'RUM'DA)

GÜNÜN HİKAYESİ
Babam uzun süredir yere serilmiş yatakta yatıyordu, işten güçten elini çekmişti. Döşüne oturdum hafif hafif zıpladım, halam beni indirmeye çalıştı. Babam "bırak zıplasın" deyip saçımı sırtımı sıvazladı. Elime halamın yaptığı börekten aldım bitirene kadar babamın göğsünden inmedim. Annem epeydir evde yoktu hiç lafı sözü edilmiyordu. 56 yaşlarındaydım, birkaç gün sonra babamın üstünü örttüler, ö*l dü dediler. Köy evinin camından ellerimi çeneme koydum babamın yıkanmasını seyrettim, hiç ağlamadım. Halamla ikimiz kaldık evde, 3 çocuğu vardı ama onlarda annem gibi yoktular. Gece halam beni karşısına aldı "annen olacak karı benim herifle çekti gitti, seni yanına almayan annen benim çocuklarıma ana olacakmış bundan sonra" dedi. Birkaç gün sonra... DEVAMI İÇİİN GÖ'RSELE DOK/KUNUNUZ,...

Birkaç gün sonra saçlarımı taradı, çiçekli entarimi giydirdi, elimden tuttu köy otobüsüne binip şehre gittik. Bütün gün çarşı pazar gezdik akşama doğru beni bir bakkala bıraktı "sen burda otur benim işim var" dedi gitti. Hava karardı gece oldu bakkal amca dükkanını kapattı elimden tuttu beni evine götürdü. Beşikteki bebeğiyle oynadım, karısı karnımı doyurdu yattık. Sabah erkenden bakkal yine elimden tuttu beni dükkanına götürdü, patates çuvalının üzerine oturttu. Bakkala gelen giden "bu çocuk kim" diye sorduğunda "babası öldü, anası kocaya kaçtı, halası bana bıraktı, çocuk isteyen olursa ver dedi" dedi.

Çocuk aklımla ... Çocuk aklımla kötü durumda olduğumu anladım, entarimin çiçekleriyle, oturduğum çuvaldaki patatesin kurumuş çamurlarını temizlemekle ilgilendim, sanki benden bahsetmiyorlarmış gibi. Birkaç gün böyle geçti, bir adam geldi "hadi kızım sen çık biraz oyna" diye beni dışarı çıkardı. Epey sonra bakkalla beraber dışarı çıktı elimden tuttu beni evine götürdü. Öğretmenmiş, bana evde yapmam gerekenleri bir bir saydı, benden küçük bir oğlu vardı, karısı ölmüş. Evini toplardım, oğluna ablalık ederdim

Yıllarca beni evinde barındırdı. Yaşıtlarım okula gitti beni hiç okula göndermedi. Büyüdüm tam bir ev kadını oldum. Birgün öğretmenin sık sık gelen ablası yanında gençten bir oğlanla geldi, oğluymuş. Öğretmen "bu artık senin kocan" dedi, ... Öğretmen "bu artık senin kocan" dedi, ... elime bohçamı verdi yolladı. Ne düğün oldu ne nikah oldu, kaynanamla beraber evin kadınlığını yaptım. Çocuklarım oldu, tarla bahçe hayvan edindik kendi düzenimizi kurduk. Kocam çok iyi adamdı, kötü sözünü duymadım, hiç el kaldırmadı, nur içinde yatsın. Ömür dediğin buysa benim ömrüm böyle geçti, 78 yaşındayım. Bana akşam ne yedin diye sorsan bilmem ama çiçekli bir entari görsem çamurlu bir patates görsem burnum sızlar. TRT ( Ömür dediğin proğramının konuğu teyzenin gerçek hikayesidir.)

Reklamlar

Babam uzun süredir kaldığı yerde serilmiş yatakta yatıyordu, evindeki güçten elini çekmişti.

Bunları da İzleyebilirsiniz