Adamın biri evlenmeye karar vermiş ama yaşı 75.Kız da 22,çocukları torunları adamı evlenmesin diye ikna etmeye başlamışlar,babacım bak yaşın ilerde kalbin dayanmaz diye ama adamı ikna ne mümkün kimseyi dinlememiş evlenmiş,gerdek gecesi olmuş derken saat öğleni bulmuş,yeni evlilerden hala ses seda çıkmıyormuş,Aradan birkaç saat geçtikten sonra kapı açılmış ve kız bitkin bir vaziyette dişarıya çıkmış.Yaşlı adamın oğlu hemen koşmuş ve endişe ile sormuş.NELER OLDU! Babam iyimi ?Kız evet çok iyi idi demiş.Ben yoruldumda ,biraz mola verdik diya ilave etmiş ,çocuk Allah Allah!75 yaşında bir adam nasıl oluyorda bukadar aktif olabiliyor deyince ,kız yok canım demiş aktif değil adam bunak, yapıyor unutuyor ,yapıyor unutuyor....
Padişah bir gün vezirini çağırır ve der ki: – “Yeni bir kural çıkaralım, adı vergi olsun. Herkesten alınacak, bakalım halk ayaklanacak mı?” Halk toplanır vezir vergiyi sunar, halk dağılır. Bir hafta sonra padişah vezire sorar: – “Halk ayaklandı mı?” diye. Vezir “kimseden ses çıkmıyor” der. Padişah’ın aklına başka bir fikir gelir ve der ki; “vezir, köprüden her geçeni becerin”. Bir hafta sonra padişah sorar, “nasıl halk ayaklandı mı?” Vezir de “kimseden ses çıkmıyor padişahım” der. Padişah “o zaman gideni de geleni de becerin” der ve iki hafta sonra sorar vezire: – “Halk ayaklandı mı?” – “Hayır…” Padişah sinirlenir bütün halkı meydana toplar ve der ki “ben vergi çıkardım kimse neden ayakl…?” O sırada halktan biri bağırır: – “Efendim sabahları köprünün başında adamlarınız bizi becerirken sıra oluyor, işimize geç kalıyoruz; acaba bir kaç adam daha koyabilir misiniz?”
O ZAMAN NİYE YAPIYORSUN
Karga ile Ayı uçakla yolculuk yapıyorlarmış. Karga servis düğmesine basarak hostesi çağırmış. Hostes gelmiş: – “Buyrun efendim, nasıl yardım edebilirim” diye sorunca karga: – “Hiiiç, i*nelik olsun diye bastım
Karga ile Ayı uçakla yolculuk yapıyorlarmış. Karga servis düğmesine basarak hostesi çağırmış. Hostes gelmiş: – “Buyrun efendim, nasıl yardım edebilirim” diye sorunca karga: – “Hiiiç, i*nelik olsun diye bastım” demiş. Hostes bozulmuş tabii ve gitmiş. Biraz sonra karga tekrar düğmeye basmış ve hostes gene gelmiş. Karganın cevap aynı: – “Hiiiç i*nelik olsun diye bastım” Bu olayı üçüncü kez yine yapar. Ama hostes bu sefer bir daha böyle yaparlarsa onları pilot’a şikayet edeceğini söyler. Karga tekrar aynı şeyi yapınca da hostes gerçekten kargayı pilota şikayet eder. Pilot gelir ve: – “Bir daha yaparsanız sizi uçaktan atacağım” der. Biraz sonra bu kez zile ayı basar. Hostes gelir: – “Buyrun, nasıl yardım edebilirim?” Ayı: – “Hiiiç, i*nelik olsun diye bastım” deyince hostes pilotu çağırır ve pilot bunları aşağı atar. Karga havada süzülür ama ayı bağırmaya başlar: – “Kurtar benii, kurtar benii!” Karga sakin sakin: – “Sen uçmayı bilmiyo musun?” – “Hayır?” – “O zaman niye i*nelik yapıyosun!”
FADİME YORULMUŞTU
Temel kendini mastürbasyona kaptırınca babası onu evlendirmiş. Bir gün Temel’in evine gitmişler. Kapıyı karısı açmış. Temel’in evde olup olmadığını sormuş. Evdeymiş, merdiven altındaymış. Babası gitmiş ki ne görsün, Temel mastürbasyon yapıyor. – “Evlendun, yine mi çendi çendine yapaysun oni”, diye sormuş babası. – “Fadime’nin kolu yorulmuştu da”, demiş Temel…
Temel nişanlısı Fadime ile fındık tarlalarını geziyormuş. – “Bak Fadime” demiş, “bütün bu tarlalar benim. Ama bir tanecik fındık koparırsan, seni oraya yatırırım ona göre” Bunu duyan Fadime’nin gözleri parlamış, hemen koşup bir tane fındık kopartmış. Temel sözünün eri ya, Fadime’yi fındık ağacının altına yatırmış. Bu cezadan memnun kalan Fadime, üstünü başını toparlayıp, ayağa kalkar kalkmaz bir fındık daha kopartmış. Temel bir kez daha… Bir fındık daha… Temel 5. fındıktan sonra, perişan ayağa kalkmış. Bitkin bir halde Fadime’ye dönüp: – “Bak Fadime” demiş, eliyle tarlalari göstererek: – “Burdan sonrası Fiskobirliğin…”
SAATİ SÖYLEMEK
Bir kovboy arazide yürürken yol kenarında çırılçıplak uzanmış yatan bir Kızılderili görmüş: – “Senin işin gücün yok mu napıyosun burda böyle?” Kızılderili cevap vermiş: – “Kimin saati olmamak, saati bana sormak. Ben ona saati söylemek…” Kovboy şaşırmış: – “Allah allah… Peki bana soyle bakalım saat kaç?” Kızılderili bunun üzerine kafasını kaldırıp güneşe bakmis, sonra da “şeyinin” yerdeki gölgesine bakmış ve: – “Saat 2…” Kovboy kendi saatine bakmis ve saat gercekten 2… “İnanılmaz bişey” deyip yürümüş gitmiş. Yarım saat daha yürüdükten sonra yine çırılçıplak yatan bir Kızılderili görmüş: – “Yoksa sen de mi saati söylüyosun?” Kızılderili gülmüş: – “Evet senin saatin olmamak, saati bana sormak… Ben sana doğru saati söylemek.” Kovboy bunu da bir denemek istemiş: – “Peki söyle o zaman saat kaç?” Kızılderili önce kafasını kaldırıp güneşe bakmış sonra da şeyinin yerdeki gölgesine bakmış ve: – “Saat 2 buçuk…” Kovboy yine saatine bakmış ki, evet saat 2 buçuk… “İşe bak…” demiş, yürümeye devam etmiş. Az sonra yine karşısında çırılçıplak yere uzanmış bir Kızılderili, fakat bu seferki yatmakla da kalmamış, o halde masturbasyon yapıyor… – “Sakın sen de saati söylüyorum deme!” Kızılderili cevap vermiş: – “Hayır, ben saati kurmak…”
ORACIKTA
İki i*nenin canı yatmak ister, ama bu işi yapacak mekan bulamazlar. Birinin aklına bu işi metronun son vagonunda yapmak gelir. Giderler metroya ama beklenen tren bir türlü gelmez. Sonra aralarında şu diyalog geçer: – “Oğlum gel burada istasyonda halledelim?” – “Oğlum nasıl olur?” – “Toplum hiçbir şeye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle göstereceğim. Şimdi şu “Sigara İçilmez” tabelasının altında bir sigara içeceğim ve kimse bir tepki göstermeyecek.” Adam dediğini yapar ve kimse bir tepki göstermez. Sonra oracıkta birlikte olurlar ve mutlu bir şekilde oradan ayrılırlar. Bir başka gün başka iki kişi ormana mangal yapmaya gitmek için metroya giderler. Ama bekledikleri metro bir türlü gelmez. Adamlardan biri mangalı metroda yakalım der. Diğeri “olur mu ya metroda mangal yakılır mı?” der… Diğeri: – “Bu toplum hiçbir şeye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle kanıtlayacağım, şimdi gidip şu “Sigara İçilmez” tabelasının altında durup bir sigara yakacağım, ve kimse bir tepki göstermeyecek…” Diğeri panik bir şekilde atılır: – “Sen ne diyosun oğlum! Geçende birisi şu tabelanın altında bir sigara içmeye kalktı da oracıkta s..tiler adamı!”
SİCİLYA’YA MI?
Hocanın biri fıkra anlatmaya bayılırmış; özellikle de belden aşağı fıkralar ve espriler tabii ki… Bir gün kızlar bir karar alırlar ve hoca gene böyle espriler yaparsa sınıftan toplu halde çıkmaya karar verirler… Bu durum hocanın kulağına gider. Derse gelir ve Sicilyalı erkeklerin cinsel organının Türklerinkinden 10 cm. daha uzun olduğunu söyler… Kızlar birbirlerinin yüzlerine bakarak ayağa kalkarlar ve almış oldukları karardaki gibi sınıfı terketmek isterler, tam sınıftan toplu halde çıkarken, hoca kızlara seslenir: – “Ooo… Nereye kızlar? Sicilya’ya mı?”