devamı için görselelre tıklayıonız
Keloğlan...
Keloğlan ile Can Kız'
Keloğlan, serinin son filminin üzerinden 30 yıl geçtikten sonra 2006'da Tayfun Güneyer tarafından 'Keloğlan Karaprense Karşı' adıyla sinemaya yeniden uyarlandı. Güneyer'in yönetmenliğini de yaptığı filmde 'Keloğlan'ı Mehmet Ali Erbil, 'Karaprens'i ise Özcan Deniz canlandırdı.
Kendisiyle tanıştığımda sene 2011 idi. Kapıdan girmesini heyecanla bekliyordum. Yıllarca bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda çevirdiği filmlerinde oynadığı rollerdeki samimiyeti bana geçmişti. Nicelik değil nitelik derler ya hani işte onun Yeşilçam kariyerini anlatır gibiydi. Önce diksiyon dersimize girdi ve sonra yine ustası olarak adlandırıldığı seslendirme üzerine bir ders verdi bize.
Türk tiyatrosunun ve seslendirme dünyasının duayen ismi Rüştü Asyalı TRT Radyosu Çocuk Saati’nde canlandırdığı Keloğlan rolünün büyük başarısı üstüne film teklifi alıyor. Film o kadar büyük beğeni topluyor ki üç devam filmi daha yapılıyor hatta Asyalı’nın filmde söylediği şarkılardan oluşan plak ve kasetler piyasaya sürülüyor. Şimdi sokağa çıksanız Keloğlan eşittir Rüştü Asyalı diyecek bir yığın insan var. Bunun sebeplerinden biri sanatçının oynadığı filmlerin çok az olması ve öne çıkan tek karakterin Keloğlan olması. Bilinmeyen kısım ise şudur ki Asyalı erotik film furyasına ucundan da olsa katılarak bir Keloğlan filmi daha çekmiş aynı sene Sefer Seferde adlı filmle oynamıştır. Yaman Delikanlı filmini özel kılan ise sanatçının başrol oynadığı son sinema filmi olması ve Yaman Delikanlı filmiyle yeşilçam’a veda etmesi.
Yaman (Rüştü Asyalı) liseyi yarıda bırakmış, çalışmayan, hayatını macera romanları okuyarak geçiren, aklı bir karış havada olan dar gelirli bir ailenin ferdidir. Engin bir hayal dünyasına sahiptir ve gerçek hayattan uzaktadır. Babası (Tevhid Bilge) “Madem okumadın bari bir işe gir eve katkın olsun” dese de Yaman’ın buna hiç niyeti yoktur. Yaman’ın bu hayalperest halinden sadece babası değil en yakın arkadaşı Erol (Zekai Müftüoğlu) ve sevdiği kız Zeynep’de (Birtane Güngör) şikayetçidir. Erol yaşadığı şartlara uyum sağlamış, kendi yağında kavrulan ve arkadaşını doğru yola sevk etmeye çalışan dürüstlük timsali biridir. Tamirhane’de çalışır, sorumluluk sahibidir.
Bir gün yolda giderken bir araba tarafından ezilmeye çalışılan Ceyda’ya (Gülgün Erdem) yardım ederek hayatını kurtarır. Polise haber vermek istese de Ceyda buna izin vermez. Beraber hastaneye gittiklerinde Yaman’ın tüm bu hareketli yaşam isteğine karşın aslında görünce kan tutan, hasta birini görünce bir garip hale gelen karakterde olduğu anlaşılır. Ceyda kendisine karşılıksız yardım eden genci yakından tanımak ister ve evine davet eder. Yaman’ın aklının bir karış havada olduğunu görünce ona bu iyiliğine karşılık istediği biçimde çıraklıktan daha heyecanlı bir iş teklif eder. Evden teslim aldığı malları gereken adreslere teslim edip tamirhaneden alacağı ücretin 3 katını alacaktır. Yaman’ı takip eden boyacı kılığındaki sivil polislerden biri (Renan Fosforoğlu) onu daha ilk teslimatında karakola götürür.
Ceyda’nın uzun zamandır göz hapsinde olan bir kaçakçı olduğunu söyleyip Yaman’dan bu şebekenin tüm trafiğini rapor etmesini isterler. Yaman’ın istediği olmuştur. Mafyanın içine giren özel bir hafiyedir artık. Bunun havasını da bir güzel atar mahalledeki arkadaşlarına. Evdekiler de artık işe girip ekmek getiren Yaman’dan son derece memnundur.
Filmin senaryosu Rüştü Asyalı’ya ait. Filmin yapımcısı Hamit Gürsoy Rüştü Asyalı’nın Keloğlan İş Başında (1975) hariç bütün filmlerinin yapımcılığını üstlenmiş. Hamit Gürsoy’un yapımcılığını yaptığı son film ise Yaman Delikanlı olmuş ve 10 yılda 17 filmin yapımcılığını yapmış bir sinema adamı olarak o da jübilesini bu filmle yapmış.