Karadenizli Temel amca gözünden çok sevdiği Murat 124 arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu.

Kayserili bir hayvan tüccarı ineğini satmak için pazara götürür. İnek ahırdayken ineğin gözü önünde 30 bin lirayı sayıp cebine koyar. Pazarda ineği 25 bin liraya satmak isteyen tüccara derler ki:
- Bu inek 25 bin lira etmez. Kayserili yemin eder:
- Vallahi de billahi de bu inek sabahtan 30 bin lirayı gördü.


emel bir gün canı sıkkın bir şekilde tarladan gelirken Dursun'la karşılaşır. Dursun lafa başlar.
- Hayrola Temel ne oldi daa! Neye böyle öfkelu öfkelu gideysun?
Temel dertli dertli cevap verir.
- Hiç sorma Dursun derdum büyüktür.
- Hayrola uşağum neymiş derdun?
- Tarlada iken canım acayip Fadime'yi çekeyi, ama eve gelince tık yok.

Durumu anlayan Dursun çözüm üretir.
- Uşağım o zaman Fadime sana gelsin.
- Nasıl olacak oyle?
- Al tüfeği yanına canın çekince patlat Fadime anlar koşar gelir.
- Hay aklınla bin yaşa Dursin...

Temel hemen bu planı uygulamaya koyar. Canı çekince hemen tüfeği patlatıveriyor Fadime yanında. Aradan birkaç hafta geçiyor Dursun yine Temel'i tarladan gelirken görüyor.
- Hayrola Temel nasıl gidiyor verdiğim taktik?
Temel keyifsiz cevap verir;
- Valla Dursin ilk başta çok iyiydu ama av sezonu açıldı açılalı Fadime'nin yüzünü göremez oldum.
Reklamlar